Şimdi İstanbul’da yürüyüş zamanı!
MODA- KADIKÖY
Moda, İstanbul’un en naif semtlerinden birisi. Bu semt başka bir boyuta sürüklüyor insanı. Hem denizle kol kolasınız hem de köklü bir semtin atmosferini soluma imkanı yakalıyorsunuz. Havalar serinlemeye başlarken, öğleden sonra saatlerinde yapacağınız yürüyüşün tadı damağınızda kalacak.
Nerde yemek yenilir?
Koço, Kırıntı, Beppe, Viktor Levi, Cibalikapı Balıkçısı
Gezilecek Yerler
Kızıltoprak- Moda- kadıköy rotası hem dinlendiriyor, hem gözünüzü okşuyor. Bir de buranın mevsimi yok. Kapalı havalarda bile güzel.
Yoğurtçu Parkı’ndan yürümeye başlayın. Burnunuza dereden kötü kokular gelebilir. Bunun geçici olduğunu düşünün ve keyfinizin kaçmasına izin vermeyin. Zor başlayan yolculuk keyifli geçecek.
Yoğurtçu Çayırı caddesinden Şifa Sokak’a bağlanın. Bu yol sizi Moda Sihil yoluna götürecek.
Burada sizi çok keyifli bir parkur bekliyor. Sağ tarafınızda geniş bir yeşillik bulunuyor, soldaysa alabildiğine geniş Marmara Denizi manzarası olacak.
Moda iskelesi de mutlaka yürüyüş rotanızda bulunsun. Burada durup bir süre manzarayı seyredebilirsiniz.
Moda Deniz Klübü’nü geçtikten sonra çay bahçelerinin ve çocuk parkının olduğu Moda’nın kalbi sayılan bölgeye çıkabilirsiniz. Burada bir çay molası verebilir ya da Ali Usta’dan dondurma yiyebilirsiniz.
Moda Parkı’ndaki kısa aradan sonra tekrar Moda Sahil yolu’na inin. Tarihi yarımadaya nazır bir şekilde Kadıköy’e kadar yürüyebilirsiniz.
Moda İskelesi
BEBEK- RUMELİ HİSARI (BOĞAZ HATTI)
Küçük bir tatil
Bebek, İstanbul’un en hareketlenen semtlerinden birisi oldu son iki senedir. Ünlü restoranlar burada şubeler açmaya başladı. Piyasa hareketlenince Bebek trafiği de coştukça coştu. Semtin bu yoğunluğu bazı zamanlar yaşanmaz hale getirdi burayı. Yine de İstanbul’un en güzel yürüyüş yerlerinden birisi bu semt. Onca gürültüye rağmen semtin merkezinden çıkar çıkmaz eski Bebek’in tadını bulacaksınız.
Nerde yemek yenilir?
Happily, Ever After, Etçii, Catz, Kırıntı, Midpoingt, Dükkan Burger, The House Cafe
Kahve Molası için?
Bebek Kahve, Cafe Nero, Bebek Koru Kahvesi, Çınaraltı, Saray Muhallebicisi, Don Jon, Mama, Müzedechanga
Bebek Parkı
Gezilecek Yerler
Yürüyüşünüze başladığınız Mısır Konsolosluğu’nun bitişiğinde yer alan Bebek Parkı’nda biraz turlayabilirsiniz. Hem parkın içi hem de kıyı kesimi çok keyifli.
Parktan sonra bir süre denizden ayrı yürüyeceksiniz. Bebek’in merkezi oldukça yoğun. Bir yandan sıkışmış trafik, bir yandan mekanları doldurmuş insanlar…
Bebek içindeki bu mesafe kısa. Çok geçmeden yine denizle baş başa kalıyorsunuz. Sağ tarafınızda koya demirlemiş tekneler sol tarafınızda eski İstanbul apartmanları ile her dakikası keyifli bir yürüyüş sizi bekliyor.
Yolunuzun üstünde bulunan Aşiyan mezarlığı ile yeşil ve mavinin birleştiğini göreceksiniz. Manzara doyumsuz güzellikte.
Rumeli Hisarı’na yaklaştığınızda denize tek tük demirlemiş tekneleri göreceksiniz ilk olarak.
Rumeli Hisarı’nın en güzel noktası hiç kuşkusuz Rumeli Hisarı Kalesi… Bu bölge de oldukça hareketli. Don Jon, Kale, Nar, Mama gibi bir çok keyifli mekan yürüdüğünüz yolun güzelliğini perçinleyecek.
Manzara Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi’ne kadar hep bu tatta ilerliyor. Yeşil korular, yalılar, eski apartmanlar ve uçsuz bucaksız Boğaz manzarası Emirgan sizi meşhur Çınaraltı Kahvesi’yle karşılıyor. Burada demli bir çay içerek yorgunluğunuzu atın. Çünkü yürüyeceğiniz parkur daha bitmedi. Vaktiniz varsa Sakıp Sabancı Müzesi’ni gezin.
Sakıp Sabancı Müzesi
Rumeli Hisarı
Rumeli Hisarı Çengelköy’den görünüm
YENİKÖY- TARABYA (BOĞAZ HATTI)
Yeniköy’ün ihtişamlı yalılarını seyrederek yürüyüş yapmak büyük bir zevk. Öte yandan yalılar yüzünden deniz kıyısından gitme imkanınız olmayacak. Araba gürültüsü biraz kafanızı şişirebilir. Ara ara yolunuza çıkacak olan minik koylar ve bu koylara bağlanmış tekneler ile yetinmelisiniz. Yeniköy ibadethaneleriyle de meşhur. Yeniköy Sinagogu, Aya Yorgi Rum Kilisesi, Banayla Rum Kilisesi, Meryem Ana Ermeni Kilisesi yolunuzun üzerindeki tarihi yapılar. Deniz tarafında değil de, yolun diğer kısmında bulunan eski İstanbul apartmanları da buranın başka güzelliklerinden.
Nerde Yemek Yenir?
Sandal Balık Evi, Yeniköy Yalı Er Restaurant, Yeniköy Yelken, Emek Mantı, Kıyı
Kahve Molasında ?
Yeniköy Spor Kulübü
Yürüyüşünüze Sait Halim Paşa Yalısı’na gelmeden önceki parktan başlayın. Bu cadde Köybaşı Caddesi. Buradan hareketle kuzeye doğru ilerleyin.
Yaklaşık 10 dakika kadar sonra karşınıza bir cep çıkacak. Buraya bağlanmış tekneler çok hoşunuza gidecek. Bu kısım dinlenmek için oldukça ideal. Bu cepten hemen sonra karşınıza görkemli Avusturya Başkonsolosluğu binası çıkacak.
Konsolosluk binasından sonra yürüyüşünüze artık deniz de eşlik edecek. Denize sıfır bir yürüyüş parkurunda yol almanın tadını çıkarın. Sağ tarafınız alabildiğine denizken, sol tarafınızda ise nefis bir koruluk olacak.
Manzara bir süre aynı lezzette olacak. Zaman zaman trafiğin gürültüsü sizi yorabilir. Bunaldığınız anda bir banka çökerek denizi seyredin. Tarabya Caddesi’nin girişine kadar bu manzarayla ilerleyeceksiniz. Bu noktadan sonra yeşilin yerini villa ve apartmanlar alacak. Denizde ise bir çok tekne göreceksiniz.
Bundan sonra sizi Tarabya Koyu Bekliyor. Boğaz da tur yapan tekneler, özel yatlar koya doğru yürüdükçe çoğalacak. Koyun tam ortasında ağaçlık bir alan var. Bu noktayı geçtikten sonra yine keyifli bir yürüme parkuru başlıyor. Bir yanda nefis tekneler bir yanda şirin bir semt. Bu nakta da bol bol fotoğraf çekin.
Tarabya Koyu
Noktayı koyacağınız ünlü Tarabya oteli şu an inşaat halinde. Burası, bu parkurda, güzel manzarayı bozan tek şey. Dilerseniz semtin ara sokaklarına dalarak; küçük bir rota belirleyebilirsiniz. Tarabya’da da keşfedilecek çok sokak var. Tabii bu keşif öncesi bir kahve molası şart.
Tarabya Oteli (solda 1900 yıllaın başında)
Yürüyüşü Sarıyer istikametine doğru sürdürebilirsiniz. Sarıyer’e bağlanan Haydar Aliyev Caddesi oldukça tenha. Koruluk ve deniz uzun süre birlikte ilerliyor. Vaktiniz varsa tavsiye ederiz.
KULEDİBİ – TAKSİM
Tarih, enerji ve hareket bu semtte. Her sokağında keşfedilecek bir şey var. Kuledibi, tarihi ve karakteristik apartmanlarıyla selamlayacak sizi ilk önce. İtalyan mimarisinin gölgelediği dar sokaklarında plakçılar, küçük mağazalar, müzik aleti satan dükkanlar göreceksiniz. Tünel’e gelince farklı bir atmosfere gireceksiniz. Yoğun bir kalabalıkla birlikte yine tarihi binaların arasından geçeceksiniz. Mağazalar, şık kafeler ve rengarenk insanlar sayesinde her dem bir karnaval tadında yaşıyor bu semt. Yürümekten değil ama sürekli insanlara bakmaktan yorulabilirsiniz.
Beyoğlu
Nerde Yemek Yenilir?
Helvetia, Mihrimah Sultan, Otto Sofyalı, Antiochia, Konak, Şampiyon Kokoreç, Wagamama, Çin Büfesi, Ramiz Köfte, Limonlu Bahçe
Kahve Molası için?
Lokal Tünel, K.V., The House Cafe Tünel, Manda Batmaz, Ara Cafe, Tramway, Cafe İst.
Bol aktiviteli bir yürüyüş olacağı kesin. Sahaflar, takıcılar, plakçılar, kafeler, ilginç dükkanlar… Her durduğunuz yerde sizi heyecanlandıracak bir şey mutlaka karşınıza çıkar.
Yürüyüşünüze Galata Kulesi’nin yanından başlıyabilirsiniz. Bu meydan son dönemde çok revaçta. Şık restoranlar Kuledibi’ne renk katıyor.
Buradan hareketle rotanızı iki şekilde çizebilirsiniz. Belirleyeceğiniz ilk yol Galip Dere Caddesi’nden Tünel’e çıkmak. Burada tarihi apartmanlar, meyve suyu satan büfele yolunuza çıkacak.
Tünel’e ulaşmak için izleyeceğimiz diğer yol ise Galata Kulesi’nin sol tarafından giden Büyük Hendek Caddesi. Bu cadde diğer alternatifinize göre daha sakin, tabii yine tarihi apartmanlarla dolu. Buradan Meşrutiyet Caddesi’ne bağlanıp Tünel’e çıkabilirsiniz. Bu yol için 25 dakikanızı ayırmanız gerekiyor.
Bir de arka sokaklar var. Tünel’de Asmalımescit civarı turlanabilir. Yine bu bölgede bulunan Gönül Sokak’a uğrayabilirsiniz. Beyoğlu Belediyesi’nin önünden uzanan Meşrutiyet Caddesi de gezilebilir.
Tünel’den sonra İstiklal Caddesi başlıyor. Tam anlamıyla şenlikli bir yürüyüş. Yolunuza çıkacak olan çok hoş tarihi binalar şu şekilde; Şark Aynalı Çarşı, Suriye Pasajı, Hollanda Konsolosluğu, Roman Katolik Kilisesi, Beyoğlu Anadolu Lisesi ve tabii ki Sainte Antoine Kilisesi.
Cadde, Galatasaray Lisesi’nden itibaren yoğunlaşmaya başlıyor. Kalabalıkla cebelleşmeye hazırlıklı olun.
Galatasaray Lisesi
Beyoğlu Postane binası, Galatasaray Lisesi, Çiçek Pasajı, Rüya sineması bu hattın güzel binaları arasında.
Çiçek Pasajı
Taksim Meydanınına geldiğinizde yürüyüş sizi tatmin etmediyse Sıraselvilerden Cihangir’e ekstra bir rota belirleyebilirsiniz.
Taksim Meydanı
YEŞİLYURT- FLORYA
İstanbul’un kötü özellikleri bu semt ilişmemiş. Kendinizi bir Akdeniz şehrinde veya bir sahil kasabasında hissedeceksiniz. Akşamüstü evlerin ışıkları yanmaya başlıyor. Çimenlerde yayılanlar, piknik yapanlar, köpek gezdirenler ile gece yarısına dek hareketli saatler yaşanıyor. Son dönemde şehrin diğer semtlerinden gelen mangalcılar ile buradaki manzara biraz kötü bir hal aldı. O yüzden yürüyüş için hafta içi akşamüstü saatlerini tercih edin.
Nerde yemek yenilir?
Eleos, Yüksel Balık, Şefo Mantı, Dürümcü Baba, Uludağ Kebap, Abbas Waffle.
Kahve Molası
Van Gogh, Kahve Dünyası, Tilbe, Rönepark, Moda
Çınar Hotel’den başladığınız yürüyüş için kestirme yoldan sahile inin. Polat Reneissance Hotel ile Çınar Hotel’in arasındaki yolu takip edin. Apartman aralarından sahile giden yolları mutlaka göreceksiniz.
Polat Reneissance Hotel’in önünde geniş bir sahil var; özellikle bahar aylarında harika deniz kabukları sahili süslemiş oluyor. Buradan geçerek parkurunuzu biraz renklendirebilirsiniz. Bata çıka yürüyerek idman da yapmış olursunuz.
Denize uzanan mendireğin en ucuna geçip semte denizden bakabilirsiniz. Manzara nefis.
Mendirek’ten sonra geniş bir yol sizi bekliyor. Aman paten kayanlara ve bisiklete binenlere dikkat edin. Bu yol tam anlamıyla yürüyüş için yapılmış. Geniş ve zemini rahat.
Marinadaki gemileri izleyerek yürüyüşünüze devam edebilirsiniz.
Özellikle günbatımında nefis oluyor. Başınızı sağ tarafa çevirdiğinizde Latin Katolik Kilisesi’nin görkemli binasını göreceksiniz. Bir de balık restoranları var tabii. Bu manzara semtin küçük bir Akdeniz şehri etkisini daha da vurguluyor.
Marinayı bitirdikten sonra yeni inşa edilen Florya’ya doğru giden yürüyüş parkuruna giriyorsunuz. Oldukça geniş bir yol yapmışlar. Yalnız gün battıktan sonra biraz tenhalaşıyor. Bu saatlerde yalnız yürümemenizi tavsiye ederiz. Bu arada uçaklar tepenizden o kadar yakın geçiyor ki, elinizi uzatsanız tutacakmışsınız gibi oluyorsunuz.
Yürüyüşünüzü Florya Belediyesi Tesisleri’nin bahçesinde dinlenerek tamamlayın. Kendinizi yorgun hissetmiyorsanız, bu güzel yoldan Yeşilköy’ün merkezine geri dönebilirsiniz.
SUADİYE- CADDEBOSTAN
Bağdat Caddesi’nin yürüyüş insanları tipik özelliklere sahiptir. Eşofman, şık spor ayakkabıları ve ne olursa olsun bakımlı bir yüz burada yürümenin kuralı gibi. Kaldırımlar alabildiğine geniş, çoğu markaya ait mağaza mevcut. Yürüme temponuzu etkilememesi bakımından vitrinlere göz ucuyla bakın. Enerjiniz bitmezse, bir de alışveriş turuna çıkarsınız. Buranın diğer artısı da her yerde kafe ve restoran bulunması.
Nerde Yemek Yenilir?
Vapiano, Pastarito, Saray Muhallebicisi, Güveççi, Zazie, Hünkar Lokantası, Polonez Barbekü, Kızılkayalar, Dinette.
Kahve Molası için?
Beyaz Fırın, Cafe Crown, Cafe Cadde, Cafe Nero
Hem vitrin bakmak hem de çimenlerde yayılmak. Bu iki seçenek de, bu yürüyüş rotası içinde mevcut. Bağdat caddesi üzerinde piyasayı takip ederken, aynı zamanda Caddebostan’da sakin bir yürüyüş yapabilirsiniz.
Yürüyüşünüze başlayabileceğiniz Suadiye Hotel’le komşu olan Suadiye Park, Bağdat Caddesi’nde son yıllarda oldukça talep görür oldu; burada küçük bir gezinti yapabilirsiniz. Sonrasında Plaj Yolu’ndan Bağdat Caddesi’ne çıkıyoruz.
Her ne kadar Caddenin iki yanı apartmanlarla dolu olsa da yolun genişliği sayesinde ferah bir şekilde yürüyorsunuz. Aralıklarla dikilmiş dev ağaçlar ve banklar buraya naif bir hava katıyor.
Galip Paşa Camii’nden sonra bir dinlenme molası verebilirsiniz. Buradan sonra karşı kaldırıma geçip monotonlaşan yürüyüşünüzü biraz olsun renklendirebilirsiniz.
Göztepe Parkı’na geldiğinizde parkın içinde turlayarak Cemil Topuzlu Caddesi’ne inebilirsiniz. Ya da parkın hemen yanından inen Tütüncü Mehmet Efendi Sokak’ı kullanabilirsiniz.
Göztepe Parkı
Çok beton gördünüz haklısınız, ferahlamak için deniz manzarası şart. Yolu fazla uzatmadan Dr. Vasıf Bey Sokak’tan Caddebostan Sahili’ne bağlanın. Ragıp Ağa Korusu önünde çimenlere yayılmış insanlara katılabilir veya ada manzaralı kayalıklarda soluklanabilirsiniz.
Bu hatta temponuzu biraz düşürebilirsiniz. Hem park çok renkli hem de denizin dinginliği içinizi okşayacak.
Caddebostan sahil yolu bitince tekrar geniş bir kaldırım sizi bekliyor. Sahili süsleyen gemileri izleyerek yapacağınız yürüyüş, parkurun bir başka keyifli yanı olacak. Buradan Suadiye’ye kadar yüksek tempoda yürüyebilirsiniz.
ÇENGELKÖY- KANDİLLİ (BOĞAZ HATTI)
Çengelköy semti Avrupa yakasını ve boğazı seyredebileceğiniz çok hoş bir manzaraya sahip. Fakat yürüyüşe başladığınız anda en fazla göreceğiniz şey denizle kucaklaşan yalılar. Çok atraksiyonlu bir yol değil, hatta tekdüze tabirini kullanabiliriz bu hat için. Eğer otomobil sizi rahatsız etmezse bu yürüyüşün, Boğaz’ın tüm güzelliğini hissedebileceğiniz bir deneyim olacağını söyleyebiliriz.
Çengelköy’ün çıtır simitçisi, sevimli İstanbul evleri, dar sokakları ve meşhur Çınaraltı Kahvesi sizi uzun bir yürüyüş için gaza getirmeye yeter. Boş bulduğunuz yerde denize olta sallamayı da ihmal etmeyin.
Nerde Yemek Yenilir?
Deniz Yıldızı Restaurant, Çengelköy İskele Restaurant, Kandilli Borsa Restaurant, Suna’nın Yeri.
Kahve Molasında?
Çınaraltı Kahvesi, Erbab
Yürüyüşe Çengelköy Çınaraltı Kahvesi’nden başlayabilirsiniz. Oldukça şirin olan Çengelköy’ün dar kaldırımları ilk etapta temponuzu engelleyebilir.
Çınaraltı Kahvesi ( Süper Baba dizisinde Nihat’ın kahvesi)
Kuleli Askeri Lisesi’nin başladığı Kuleli Caddesi’ne kadar ayağınıza çok şey dolaşabilir. Fakat bu noktadan sonra kısa süreli de olsa güzel bir deniz manzarası bulunuyor.
Kuleli Askeri lisesi
Deniz Saadeti Vaniköy Caddesi’nin girişinde bitiyor. Denize sıfır yalılar yüzenden manzarasız bir yoldan yürümek zorunda kalacaksınız. Bu düzen Kandilli girişine kadar sürecek.
Kandilli şirin bir semt. Suna’nın Yeri’nde soluklanıp, yola devam edebilirsiniz. Bu noktadan sonra yine manzarasız bir yol sizi bekliyor.
İçinizi açacak yer ise parkuru sonlandıracağınız Kandilli Parkı. Buradaki Rumeli Hisarı Kalesi manzarasına sahip bankta oturun. Büyüleyici manzaraya karşı dinlenin. Manzara o kadar güzel ki, hatta güneşi burada batırabilirsiniz. Parkın çok sakin olduğunu da belirtelim.
ANADOLU HİSARI – KANLICA (BOĞAZ HATTI)
Anadolu Hisarı’ndan itibaren yine deniz manzarasının az olduğu bir parkur sizi bekliyor. Denize bu kadar yakın olup seyredememek canınızı sıkmayacaksa, buraya da şans verebilirsiniz. Tek kişilik kaldırımlar sırat köprüsü gibi; bu yüzden çok dikkatli olmalısınız. Belediye otobüsleri son derece hızlı geçiyor.
Nerde Yemek Yiyebilirsiniz?
Körfez Restaurant, Lacivert, Cafe Hüseyin Bey.
Kahve Molası
Göksu Cafe, Mado
Yürüyüşe başladığınız Hisar Caddesi’nden giderken yalılar arasında yer yer denizi görebileceğiniz boşluklar bulunuyor. Yüz metre ilerledikten sonra sağ tarafınızda uçsuz bucaksız bir orman başlıyor.
Anadolu Hisarı Kalesi sizi çok etkileyecek.
Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nı geçtikten hemen sonra Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün altından geçeceksiniz. Araçların sesi biraz ürkütücü gelebilir.
Kanlıca’daki minik koydan sonra biraz olsun hareket başlıyor. Çevrenizde sizin gibi yürüyüş yapan insanlar görebilirsiniz.
Koyu geçtikten sonra Kanlıca Çubuklu Caddesi’nden Kanlıca merkeze bağlanacaksınız.
Kanlıca’ya gelmişken mutlaka yoğurt yiyin. Hem dinlenirsiniz hem yürüyüş için sağlıklı bir final olur. İlla ki deniz görmek istiyorum diyorsanız. Parkur Kanlıca’dan sonra denizi göreceğiniz şekilde ilerliyor. Bunun için yürüyüşü uzatmaya değer.
NİŞANTAŞI (ALIŞVERİŞ TURU İÇİN İDEAL)
Nişantaşı demek alışveriş demek. Hem alışveriş hem de zevkli bir yürüyüş için belirlediğimiz rotayı izleyen herkesin mutlu olacağını garanti edebiliriz. Rengarenk mağaza turlarını nefis kafelerde kahve keyfi yaparak tamamlayın. Eski İstanbul apartmanlarının gölgesinde gelen geçeni izleyin; şehirdeki son trendler hakkında ipucu veren ayrıntılardan haberdar olun.
Nerde Yemek Yenilir?
Kırıntı, Midpoint, Zazie, Nişantaşı, Brasserie, The House Cafe Corner, All Sports Cafe, Zanzibar
Kahve molası için?
Aşşk Kahve, Teşvikiye Cafe, İsm-i Nur Cafe, Cafe Wien
Askeri Müze’den başlayabileceğiniz yürüyüşünüzün ilk noktası Valikonağı Caddesi. Size bu yürüyüşte tarihi İstanbul apartmanları ve ışıltılı dekorasyon mağazaları eşlik edecek.
Esaslı bir yürüyüş ve keşif için size dolambaçlı bir yol çizdik. İlk etapta Valikonağı Caddesi’nden Abdi İpekçi Caddesi’ne bağlanıyoruz. Yol yokuş aşağı olduğu için rahat rahat inebilirsiniz. Adım başı seçkin bir butikle veya kafeyle karşılaşacaksınız.
Milli Reasürans Çarşısı’na kadar düz ilerliyoruz. Çarşının önünden yine dümdüz yolu takip ediyoruz. Maçka Parkı sağ tarafınızda yürümeye devam ediyoruz. Abdi İpekçi Caddesi’nin bitiminde size bir alternatif sunuyoruz. Dilerseniz Maçka Parkı’nda küçük bir tura çıkabilirsiniz.
Yarım saat sizin için değerliyse parka hiç girmeden Maçka Caddesi’nden Teşvikiye’ye doğru ilerleyin.
Yol sizi The House Cafe Corner’a kadar getirecek. Nişantaşı’nın kalbi diyebileceğimiz Teşvikiye Caddesi’nde hareket hiç bitmiyor. Burada soluklanacağınız birçok mekan da mevcut. Teşvikiye Camii, City’s Avm gibi birçok önemli nokta da bu cadde üzerinde.
Teşvikiye Caddesi bizi yine Valikonağı Caddesi’ne götürüyor. Fakat bu sefer caddenin doğu kısmından yürüyeceğiz. Kısa bir süre sonra semtin şirin ve hareketli bir diğer sokağı Şakayık sokağa gireceğiz.
Burda da yine bir çok mağaza bulunuyor. Yürüyüşünüzü Tunaman Çarşısı’nın önünde bitirip City’s AVM’de bir şeyler içebilirsiniz. Yol devam ediyor, kendinizi iyi hissederseniz ilerlemeye devam edin.
BELGRAD ORMANI
Belgrad Orman, İstanbul’un nefesi. Burda yapılan bir saatlik gezinti bile insana yetiyor. Adeta yenileniyorsunuz. Yürüyüş sırasında birtakım önlemler almalısınız. Şehirle bağlantınız kesildiği için çantanızda yiyecekten içeceğe birçok şey olmalı. Tabii mutlaka bir harita da edinmelisiniz. Macera dolu bir geziye hazır olun.
Nerde yemek yiyebilirsiniz?
Waldhotel Hilde Restaurant, Sultansuyu Piknik ve Restaurant.
Kahve Molası
Bir ağaç altında getirdiğiniz termosunuzdaki sıcak içeceğinizi için.
Not: Belgrad Ormanı’nın güneydoğusunda bulunan Atatürk Arboretumu tam bir botanik cenneti. Mutlaka görülmeli!
Yol Bahçeköy girişinde Adnan Menderes Caddesi ve Valide Sultan Caddesi olarak ikiye ayrılıyor.
Biz Bahçeköy’ün içine girmeden düz ilerliyoruz. Yolun iki yanı yüksek ağaçlarla dolu. Bir süre arabalar yürüyüşünüze eşlik edecek.
İnönü Caddesi ve Valide Sultan Caddesi’nin kesiştiği noktadan sonra yol tenhalaşıyor ve orman atmosferi başlıyor. Kuş sesleri bu gezinin en güzel ayrıntılarından biri.
Bu noktadan sonra yürüyüşün mesafesini yükünüze ve enerjinize göre siz belirlemelisiniz. İstanbul’un oksijen deposu tüm cömertliğiyle sizi ağırlamaya hazır.
Grup halinde gezmek bu hat için çok ideal. Özellikle burada yürüme konusunda size rehberlik edecek deneyimli biri varsa. Size düşen sadece ormanın tadını çıkarmak.
Henüz resim eklenmemiş.
Henüz video eklenmemiş.
Henüz harita eklenmemiş.